Pazartesi, Nisan 17, 2006
YAVRU GEYİK
Feci acıklı, kesinlikle izlememek gereken bir çizgi diziydi. Pazarları yayınlanırdı. Kahramanımız Jody'nin babasını yılan sokunca adamın hayatını kurtarmak için bir geyik öldürmüşler, geyiğin kimsesiz yavrusunu da bu Jody evde kedi köpek niyetine beslemeye başlamıştı. Gel zaman git zaman yavru geyik büyüdü, ailenin ekinlerini yemeye başladı. Birtürlü engelleyemiyorlardı. Sonunda Jody geyiğini vurup öldürmüştü. O geyiğin öldüğü sahne şu yaşımda bile beynimden çıkmamıştır, çıkamamıştır. Ne fenaydı yarabbim, içimiz parçalana parçalana seyrederdik biz pazar günleri bu çizgi diziyi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
13 yorum:
Bunu hatırlamanız müthiş bir şey. Çok mu çok acıklı bir hikayesi vardı. Final bölümünde de çok ağlamıştım. Gerçekten bu filmi hatırladğınız ve tekrar bizlere anımsattığınız için teşekkürler.
Aklıma gelmişken, tüm bu çizgi filmler TRT arşivlerinde mutlaka vardır. Acaba bu site aracılığı ile bir organizasyon yapsanız, bizlerde TRT'ye toplu halde email istekleri yapsak.
TRT her akşam 8-9 saatleri arası bu popüler çizgi filmleri yayınlasa bayağı bir rating elde eder diye düşünüyorum. Vallahi gösterildiği saatlerde, hem yeni nesil hem de eski jenerasyon başından kalkmaz. Sevgiyle...
ya gözlerim doldu yine
TRT de çalışan bir arkadaşımla zamanında görüşmüştük. Bana demişti ki : Arşivde varsa da nasılsa kaybolmuştur, kimse aramakla uğraşmaz. Bulunsa da tekrar yayınlamak için büyük paraları hak sahibi şirketlere vermek gerekir eskisi gibi ucuza yayınlatmıyorlar, iki-üç eski çizgi film parasına bir asmalı konak daha çekilir... Malum halk seviyor. Zaten izleyende olmaz onları. Diyelim ki hepsi tamam, zaten primetime'da hiç yeri olmaz, Ya gece 4'te, ya sabah 14'te yayınlanır.
Asmalı konaklarla, rezil mafya dizilerini izletmek istiyorlar hepimize, ne mutlu bize. Zaten veletler silahlandı, adam bıçaklıyor, insan vuruyor, hırsızlık yapıyor. Devam mafya dizilerine tam gaz durmak yok... Taa ki bunları yayınlatanlar veya yakınları kendi yayınlarının kurbanı olup hatalarını anlayana kadar bu iş böle...
uzucu bir cizgi filmdi her cocuk gibi bende epey etkilenmis ve uzulmustum. Aslinda bir cizgi filmden bu kadar acikli bir icerik bende diger cocuklar gibi beklemeyarek izlemistim ama ...
bu çizgi filmi ben bilmiyorum ama şu anda bu çizgi filmin kitabını okuyorum gerçekten çok güzel kitabı okumaya başladığımda bu kitabın yazarının bir amerikalı olması dikkatimi çekti çünkü bu kadar hacimli bir kitap aynı zamanda okuyuculara amerikan kültürünü aşılıyor olabilirmi die ama öle diilmiş
ya sizler gerçekten süpersınız çoook duygulandım
köpük müydü bu geyiğin ismi?*
Ya Foderwing'in ölümüne ne demeli....Jody'nin tek biricik arkadaşı Foderwing'in hastalanıp ölmesine...Zaten köpüğün öldürülmesi de 2-3 bölüm sonra gerçekleşir ve neredeyse 1 yıldır yayınlanan çizgi film de biter.Hiç unutmam hüngür hüngür ağladığımı.Hadi beni geçin 40yaşındaki annemin ağlamasına ne demeli....
Bu ve bunun gibi çizgi filmleri veya dizileri konuşmak ne kadar güzeı olsa da, kısaca sımsıcak, sevgi dolu diye adlandırabileceğim bu tip yapımlardan günümüz çocuklarının yararlanamıyor olması sadece bir rating meselesi olmayıp mutsuz, sevgiden uzak, doğa sevgisini alamamış, paylaşımı öğrenememiş, şiddet düşkünü bir gençliğin yetişmesinde pay sahibi olacağını bilmek de bir o kadar üzücü. Kanaatimce bizim gibi otuz beşini geçmiş kişilerin zamanlarının bir kısmını toplum için harcamaları, tercih meselesinden çok zaruret haline dönüşmüştür.
Yavru Geyik'e dönecek olursak, şu ana kadar yapılmış yorumlara katılmamak elde değil. Çocukluğumuzda, bir yıl boyunca her pazar merakla beklediğimiz, yavru geyikle ilk karşılaşmadan, vahşi ayı Koca Pençe'nin zararsız hale getirilmesine, Baxter ve Forresters aileri arasındaki anlaşmazlıktan, Jody'nin en yakın arkadaşı Fodder-wing'in ölümüne ve
nihayetinde de o acıklı sona kadar nefesimizi tutarak izledik bu diziyi. Özellikle, mutlu sonla biten filmlere alışık olan biz Türkler için ne tarif edilmez bir sondu bu. Fakat bu sahneyi ilk defa yaşamıyorduk. Hafızamızı biraz zorlayacak olursak bu olayları, seksenlerin başında yayınlanan bir filmde de gördüğümüzü hatırlayacağızdır. Çizgi dizi-film uyarlaması Japonlar tarafından 1983’te yapılmış olan Yavru Geyik, orijinalinde 1938 yılında Amerika’da en çok satan kitap olan ve yazarı Marjorie Kinnan Rawlings’e 1939 yılında Pulitzer Ödülü’nü kazandıran meşhur ‘TheYearling’den başkası değildir. Özellikle Amerikan İngilizcesi’nde genel olarak yavru at veya geyik gibi hayvanlar için kullanılan bir tabir olan ‘yearling’ Türkçemiz’e bire bir çevirilerek geçmiştir. Çok başarılı bir edebiyat çalışması olan ve konusunu yazarının doğup büyüdüğü yer olan Florida’dan alan The Yearling (Yavru Geyik), başarısını beyaz perde de sürdürmüştür. Bizlerin izlemiş olduğu Japon yapımı çizgi-dizi ve 1994 yapımı sinema filminin yanında, sinema klasiklerinden sayılan 1946 yapımı versiyonu çok önemli bir çalışmadır. Gregory Peck gibi bir sinema efsanesinin baba Baxter’ı (Ezra) canlandırdığı bu film, Peck’le En İyi Erkek Oyuncu Oscarı’na, anne Baxter (Ora) rolündeki Jane Wyman ile de En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ına ady gösterilmiştir. Aşağıda, ilgileneler için Yavru Geyik’le ilgili birtakım linkleri de veriyorum. Herkese teşekkürler ve selamlar.
http://www.imdb.com/title/tt0039111/
http://www.imdb.com/title/tt0305053/
http://www.imdb.com/title/tt0111792/
http://en.wikipedia.org/wiki/The_Yearling
http://www.amazon.com/Yearling-Gregory-Peck/dp/B000069I1J/ref=pd_bbs_sr_1?ie=UTF8&s=dvd&qid=1236086191&sr=8-1 (Film)
http://www.amazon.com/Yearling-Marjorie-Kinnan-Rawlings/dp/0743225252/ref=pd_bbs_sr_3?ie=UTF8&s=books&qid=1236086191&sr=8-3 (Kitap)
http://blizzard.xerz.net/category/family-adv-drama/orlenok_the_yearling_1946_dvdrip.html ------Film (İngilizce)
Aman tanrım, ne kadar ilgi ile izlerdik Pazar sabahları bu çizgifilmi. Fakat arkadaşının ölüşü, çocuğun geyiği vuruşu ne sapık bir çizgifilmmiş, travma yaratmıştı resmen.
Bu çizgifilmin finalinde travma geçiren tek çocuğun ben olmadığımı şimdi öğreniyorum.
Sanırım pazarları voltrandan önce oynardı ve bitince yerine nils ve uçan kaz başlamıştı.Geyiğin bebeklikten beri Jody tarafından bakılıp daha sonra onun tarafından vurulması, geyiğin gözlerinde yanan ışıkların sönmesini görmem sonucu günlerce ağlamış kendime gelememiştim. gregory peckin oynadığı filmi de izlemiştim ve çok güzel bi filmdi ama o en azından büyüklere yönelikti. hatta bu yüzden japon çizgi filmlerinden ve japonlardan galiba hala nefret ediyorum. oysa o kadar güzel, doğa ve hayvan sevgisi teması işleyen bi çizgifilm idi, o yaşta bi çocuğa bu yapılır mı ulennn:)
dünyanın en masum sahnesi için buyrun:)
http://www.yasaktube.com/izle.php?tag=yavru+geyik&type=tag&video_id=zcjaCkmFa-o
Yorum Gönder