Pazartesi, Nisan 17, 2006

GUFİ

gufi
Ben yıllarca Gufi'yi yaratık zannettim. Sonradan öğrendim ki köpek cinsindenmiş. Gufi saftirik bir hayvandı. Miki ve Donald ile takılır, başına bir sürü dert açar, sonunda tabii ki kurtulurdu. Gufi'nin en meşhur macerası evinde spor yaptığı, bam güm duvarlara vurduğu , pencereden uçtuğu hikayeydi.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

kendisini simdi daha iyi anladigim, hayranligimin bir o kadar artigi sevimli kopekcik. onun rahatligina, vurdum duymazligina ve pratik cozumlerine hastaydim.. artik daha da hastayim :)

Adsız dedi ki...

Bu Goofey'in bi de çok orijinal bi gülüşü vardı , değişik bi şeydi anlatamam şimdi burada ama izleyenler bilir.

Adsız dedi ki...

şimdi bazen pluto'nun sahibi bu olurdu, ortaya bir abukluk çıkardı...öyle ya: köpeğin köpeği.

bir dönem goofy'nin adının dingo, pluto'nun adının çomar olduğu disney ürünü bir çizgiroman okuduğumu, hatta bir ara isimlerinin tv'de de öyle olduğunu da hatırlarım ya neyse

Adsız dedi ki...

aklımda hep gufini ve arkadaşının arabayla son sürat gittiği sane gelir. Arabayı arkadaşı kullanmakta Gufide arakada oturmaktadır. Kaçtıkları bir şey vardı sanırım. Önlerine tren çıkıyordu. Gufi korkudan arabayı süren arkadaşının gözlerini kapattı. hep bu gelir gufi deyince aklıma çok komikti. ama bu sahne dışında hiç keyif vermedi bana.

Adsız dedi ki...

olsa yine izlerim.espri kalitesi cok yüksekti :)

Adsız dedi ki...

ulan valla arkadaşlarla sohbet ederken sık sık söylerim. lan neydi bizi pazar sabahının sekizinde dokuzunda kaldıran neden şimdi eşşek gibi uyuyoz. yav güzeldi bu pluto falan ama sabahın köründe niye kalkardık. haaa birde şey vardı. Mehmet ÇEPİÇ sunuyordu ankara keçiören parkından. çocuk yarışması. o da sabah sabah olurdu. yok efendim tavşanlarla sincaplar (grupların isimleri) yarışıyor falan. Mehmet çepiçi tv de her gördüğümde hatırlıyorum bunu. bir de "vay be " derdim ankaralı çocuklar ne şanslı. ne güzel parkları var. ben samsundaydım da . unutmadan "grup gündoğarken"in "kyahan"ın çocuk şarkılarına ne demeliydi. şimdi şeşenler bu halde ama o zamanlar "bilgisayar sezai" yi söylüyolardı. "iki kere iki beş yazar inanır buna sezai""çelik çomak bilmez" falan flan işte. offf koca eşek olmuşuz yaş olmuş 32 vay be